بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَأَوْحَيْنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰٓ أَنْ أَسْرِ بِعِبَادِىٓ إِنَّكُم مُّتَّبَعُونَ ٥٢

Arkasından Musa'ya «Bana inanan kullarımı geceleyin yola çıkar; sizi takip edecekler» diye vahyettik.

– Seyyid Kutub

فَأَرْسَلَ فِرْعَوْنُ فِى ٱلْمَدَآئِنِ حَٰشِرِينَ ٥٣

Firavun asker toplamakla görevli adamlarını şehirlere saldı.

– Seyyid Kutub

إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ لَشِرْذِمَةٌ قَلِيلُونَ ٥٤

Toplanan askerlerine dedi ki, «Bu adamlar, bir avuçluk, az sayıda bir toplulukturlar.»

– Seyyid Kutub

وَإِنَّهُمْ لَنَا لَغَآئِظُونَ ٥٥

Fakat bizi öfkelendiriyorlar.

– Seyyid Kutub

وَإِنَّا لَجَمِيعٌ حَٰذِرُونَ ٥٦

Biz ihtiyatlı bir toplumuz.

– Seyyid Kutub

فَأَخْرَجْنَٰهُم مِّن جَنَّٰتٍ وَعُيُونٍ ٥٧

Böylece biz, Firavun ve soydaşlarını bahçelerden ve pınar başlarından çıkardık.

– Seyyid Kutub

وَكُنُوزٍ وَمَقَامٍ كَرِيمٍ ٥٨

Hazinelerden ve konforlu köşklerden de.

– Seyyid Kutub

كَذَٰلِكَ وَأَوْرَثْنَٰهَا بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ ٥٩

Böylece bunlara, İsrailoğullarını mirasçı kıldık.

– Seyyid Kutub

فَأَتْبَعُوهُم مُّشْرِقِينَ ٦٠

Firavun ile soydaşları gün doğar doğmaz İsrailoğullarının ardına düştüler.

– Seyyid Kutub

فَلَمَّا تَرَٰٓءَا ٱلْجَمْعَانِ قَالَ أَصْحَٰبُ مُوسَىٰٓ إِنَّا لَمُدْرَكُونَ ٦١

İki topluluk birbirlerini gördüklerinde Musa'nın taraftarları «Eyvah, yakalandık» dediler.

– Seyyid Kutub

قَالَ كَلَّآۖ إِنَّ مَعِىَ رَبِّى سَيَهْدِينِ ٦٢

Musa «Hayır endişelenmeyin, Rabb'im benimle birliktedir, O bana bir çıkış yolu gösterecektir' dedi.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu